Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD ile yapılan yeni anlaşmaları anlattı
80. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Şura toplantısı, bu hafta ABD’nin New York kentinde gerçekleşecek.
Bu kapsamda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde kıymetli bir Türk heyeti de ABD’de bulunuyor.
Heyetin üyelerinden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar da kendi alanında değerli toplantılara katılıyor.
Bayraktar, bu toplantılardan birinin çabucak akabinde Ensonhaber’e açıklamalarda bulundu.
100 MİLYAR DOLARLIK TİCARET HEDEFİ
Ensonhaber Genel Yayın Yönetmeni İlyas Efe Ünal’ın sorularını yanıtlayan Bakan Bayraktar, Türkiye ve ABD ortasında yapılan yeni güç muahedeleri hakkında bilgi verdi.
100 milyar dolarlık ticaret hedeflendiğini belirten ve bu kapsamda gücün de değerli bir kalem haline geldiğini hatırlatan Bayraktar, şunları söyledi:
“Türk ve Amerikan iş dünyasının bir ortaya geldiği kıymetli bir toplantı. Birleşmiş Milletler haftası genel manayla ikili bağların gelişmesi için büyük fırsatlar sunuyor. 2 devlet liderinin 100 milyar dolar ticaret hacmine erişme amacı var. Çok argümanlı bir gaye lakin bu türlü de bir potansiyel var.
“ENERJİ TİCARETTE BAŞAT AKTÖR OLMA YOLUNDA”
Bugüne kadar açıkçası savunma endüstrisi üzerinden yürüyen ticari ilgilerde güç çok başat bir aktör olma yolunda süratli bir halde ilerliyor. Daima şunu söylüyoruz; bu gayeye ulaşabilmek için enerjiyi, madenleri bu sürece katmamız lazım.
Baktığınız vakit 3 alanda ABD ile ağırlaşıyor ilgilerimiz. Bunlardan bir tanesi petrol ve doğalgaz alanı. Artık Diyarbakır’da alanda 4 tane ortak arama yapıyoruz. Ve tıpkı vakitte üzerinde konuştuğumuz projelerle 3’üncü ülkelerde de birlikte petrol arayalım diyoruz.
“LNG MUTABAKATI GÜÇ ARZ GÜVENLİĞİMİZ AÇISINDAN ÖNEMLİ”
Onun dışında doğalgazın LNG yani sıvılaştırılmış bir biçimde Türkiye’ye getirilmesinde de çok kıymetli kısa ve uzun vadeli muahedeler imzaladık. 2045 yıllarına kadar gidecek, ülkemizin doğalgaz arz güvenliğine katkı yapacak rekabetçi bir formda, daha yeterli fiyatlarla gaz tedariki sağlayacak muahedeleri hayata geçirdik.
Bunu perşembe günü görüşmede iki devlet liderinin açıklamasını bekliyoruz. Ve bir başka alan olan nükleer çok değerli bir alan. Kesinlikle olmazsa olmaz alanlardan bir tanesi. Burada da ABD’li şirketlerle iştirakler olabilir. Küçük modüler reaktörlerde çalışmalarımız var. Perşembe günü yeniden bu manada bir mutabakata imza atabiliriz. Ve doğal kritik madenler. Madenler konusu da iki ülkenin iş birliği ajandalarından bir tanesi.”
“YENİ MUTABAKATLARLA MALİYETİ DÜŞÜRMEYE ÇABA EDİYORUZ”
Yapılan yeni güç mutabakatlarının vatandaşa nasıl katkı sağlayacağını da anlatan Bayraktar, kelamlarına şöyle devam etti:
Doğalgaz muahedesi 2 açıdan değerli. Biri arz güvenliği. Malumunuz biz doğalgazı farklı ülkelerden alıyoruz. Boru çizgileri ile alıyoruz. Lakin sıvılaştırılmış bir halde alma imkanına da sahip olduk.
Bize çok önemli bir çeşitlendirme ve arz güvenliği sağlamış olacak. Bir de natürel uygun fiyatlı doğalgaz alıp vatandaşımıza ticarethanemize olan maliyeti de düşürmeye uğraş ediyoruz.
“TÜRKİYE TOPRAKLARINDA YENİ MUŞTULAR GELEBİLİR”
Türkiye’deki yeni arama ve sondaj çalışmaları hakkında da bilgi veren Bayraktar, şunları söyledi:
“Biz bir taraftan bulduğumuz rezervleri üretime dönüştürmeye çalışıyoruz. Keşfedilmiş o denizin altında yahut dağın altındaki petrol ve doğalgazı üretiyoruz. Önceliğimizi buraya vermiş durumdayız. Karadeniz gazı bugün 4 milyon haneye ulaşıyor.
Seneye bu tahminen 2 katına çıktığını açıkladığımız bir devir olur. 2028’de bunu 4 katına çıkartmayı hedefliyoruz. Fakat bir taraftan da bizim yeni keşiflere gereksinimimiz var. Ülkemizin muhtaçlığı çok fazla ve artmaya devam ediyor.
Onun için de yeni keşifler için filomuza katılan 2 gemi ülkemize gelecek. Gabar’ın dışında Hakkari’de Van’da Siirt’te Diyarbakır’da aramalarımız var. Bütün bunlarla birlikte inşallah yeni muştular paylaşırız.”
“AKDENİZ’DE NEDEN VARIZ BİLE DEDİLER”
Muhalefetin, ‘bizim orada ne işimiz var’ tenkitlerine de yanıt veren Bayraktar, kelamlarını şöyle bitirdi:
“Biz Akdeniz’de neden varız diyenlerle de karşılaştık. Bu yüzden Somali hiç şaşırtan değil. Bizim ortaya koyduğumuz amaç Türkiye’nin kara ve denizlerinde ne varsa arayacağız. Olanı bulacak ve üretimimize, ekonomimize katacağız. Ancak bütün Türkiye’nin gereksinimi olan bugün 2 milyon varil petrol ve doğalgazı biz kendi deniz ve karalarımızda bulamayabiliriz.
“DÜNYANIN EN BÜYÜK ŞİRKETLERİ KENDİ ÜLKELERİNDE PETROL ÜRETMİYOR”
Birçok ülkenin yaptığı üzere, bugün Fransız Total şirketi İtalyan Eni şirketi kendi ülkelerinde hiç petrol üretmiyor. Lakin ikisi de dünyanın en büyük 10 şirketinden biri. Biz diyoruz ki, Türkiye’de bulamadığımız kaynakları Somali’de, Libya’da, Irak’ta, Hazar Denizi’nde, Kazakistan’da, Türkmenistan’da bulabiliriz. Paydaşlıklar yoluyla onları da ekonomimize katmış oluruz.”
